-
1 dalga boyu
-
2 dalga boyu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > dalga boyu
-
3 dalga boyu
n. wavelength* * *1. pulse width 2. wave length 3. wavelength -
4 dalga boyu
wavelength -
5 dalga boyu birimi
x unit -
6 alarm dalga boyu
distress wavelength -
7 compton dalga boyu
compton wavelength -
8 elektron dalga boyu
electron wavelength -
9 etkin dalga boyu
effective wavelength -
10 kritik dalga boyu
critical wavelength -
11 kritik dalga boyu
critical wavelength -
12 dalga
PHYS dalga boyu Wellenlänge f;dalga çizgisi Wellenlinie f;dalga dalga wellig; streifenförmig; fleckenartig;dalga geçmek fam verträumen (A), träumen (von D);b-le dalga geçmek jemanden veräppeln;en kısa, kısa, orta, uzun dalga Ultrakurz-, Kurz-, Mittel-, Langwelle f;ses dalgası Schallwelle f -
13 dalga
волна́ (ж)* * *1) врз. волна́dalgayı başa almak — мор. напра́вить су́дно про́тив волны́
dalga boyu — физ. длина́ волны́
dalga çatlaması — а) прибо́й; б) буру́н
en kısa dalgalar — радио ультракоро́ткие во́лны
hararet dalgası — физ. теплова́я волна́
kısa dalga — радио коро́ткая волна́
kısa ve uzun dalgalar üzerinde — на коро́тких и дли́нных во́лна́х
onun dalgası başkaydı — он был настро́ен на друго́й лад
kin ve öfke dalgası — волна́ гне́ва и не́нависти
orta dalga — радио сре́дняя волна́
terör dalgası — волна́ терро́ра
2) разг. афе́ра, махина́ция, обма́нdalgayı çakmak — догада́ться (о чьих-л. махинациях и т. п.)
bu işte bir dalga var — в э́том де́ле есть како́й-то подво́х
3) перен. рассе́янность; забытьё4) арго дурма́н, состоя́ние опьяне́ния от нарко́тиков••- dalga gibi gelmek
- dalgasına taş atmak -
14 dalga
"1. wave (of water, of heat or cold, of electric and magnetic field intensity). 2. the wavelike pattern found in watered cloth, water, moiré. 3. slang trick, subterfuge, deception, fast one. 4. slang hashish, hash. 5. slang a high (which comes from hashish). 6. slang reverie, brown study, distractedness, distraction. 7. slang what-do-you-call-it, thingumabob, thingumajig. 8. slang situation, matter, affair. 9. slang love relationship, love affair. 10. slang (a) beloved, (a) love, sweetheart, sweetie, honey. 11. slang connection, relation. -yı başa almak naut. (for a ship) to breast the waves. - boyu wavelength. - dalga 1. streaked, uneven (paint, dye); moiréd. 2. in an undulating fashion. 3. wavy (hair). - devimi wave motion, wave propagation. -ya düşmek slang 1. to fall into a trap, fall for a trick. 2. to be absentminded. - geçmek slang 1. /la/ to kid (someone). 2. /la/ not to take (something) seriously, pay (something) no mind. 3. to goof off, waste time, kill time. -ya gelmek slang see -ya düşmek. -ya getirmek /ı/ slang to get (someone) to fall for it, take (someone) in, hoodwink. -sına taş atmak /ın/ slang 1. to spoil (someone´s) high. 2. to upset (someone´s) applecart, spoil a good situation for (someone). 3. to make a pass at (someone´s sweetheart)." -
15 pulse width
dalga boyu -
16 wave length
dalga boyu -
17 pulse width
dalga boyu -
18 wave length
dalga boyu -
19 длина волны
dalga uzunluğu, dalga boyuТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > длина волны
-
20 waveguide wavelength
dalga kilavuzu dalga boyu
См. также в других словарях:
dalga boyu — is., coğ. 1) Yan yana iki dalga sırtı arasında kalan ve uzunluğu yerine göre birkaç metreden birkaç yüz metreye kadar ulaşabilen yatay uzaklık 2) fiz. Devirli hareketlerde bir devir içindeki hareketin yayıldığı uzaklık Kırmızı ışığın dalga boyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga uzunluğu — is. Dalga boyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
orta dalga — is., fiz. Dalga boyu 200 600 m arasında değişen dalga, küçük dalga … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısa dalga — is., fiz. Radyo yayını için dalga boyu 10 100 m arasında değişen dalga … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun dalga — is., fiz. Dalga boyu 1000 2000 m arasında değişen radyo dalgası … Çağatay Osmanlı Sözlük
boy — 1. is., top. b. Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan Türk boyları birbirlerini kardeş tanıyorlar. O. S. Orhon Birleşik Sözler boy beyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilohertz — is., fiz., Fr. kilohertz Bir saniyede bin titreşimi olan elektromanyetik dalga boyu ölçüsü birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
santimetrelik — sf., ği 1) Santimetre ölçüsünde olan 2) is. Dalga boyu bir ile on santimetre arasında değişen radyo dalgaları gölgesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz — is. 1) Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi 2) Bu su kütlesinin belirli bir parçası Marmara Denizi. Karadeniz. 3) Aydaki düzlükler 4) mec. Geniş alan 5) mec. Çokluk, yoğunluk Birleşik Sözler deniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısa — sf. 1) Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı 2) Az süren, uzun olmayan Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. E. İ. Benice 3) Ayrıntısı çok olmayan Kısa bilgi. Kısa yazı. 4) is. Kısa olan şey Uzun lafın kısası.… … Çağatay Osmanlı Sözlük